Bir zamanlar –Twilight çılgınlığının henüz başlamadığı dönemde- bize vampirleri sevdiren her hafta bizi ekran başına toplayan Buffy The Vampire Slayer, 2003 yılında 7. sezonunda ucu açık bir şekilde ekranlara veda etmişti. Yapımcı Joss Whedon uzun bir süre diziyi film olarak devam ettirmeye çabaladı ama başaramadı bunun üzerine herkesin bildiği üzere 2007 yılında Dark Horse ile anlaşarak Buffy’nin 8. sezonunu çizgi roman olarak devam ettirme kararı aldı. Çizgi romanların 40. sayısı geçen hafta çıktı ve sezon finali olarak açıklandı.

Joss Whedon, çizgi romanların hepsinde olmasa da çoğunda yazar olarak yer aldı; almadıklarında ise diğer yazarlarla iş birliği içinde olduğunu açıkladı. Ntv yayınlarının da türkçe çevirisini yapıp satmaya başladığı çizgi romanlardan ilk 19 tanesi motion comic yani bir nevi çizimleri animeleştirme yöntemi ile yayınlandı ve bir blu-ray seti halinde satılmaya başlandı. 10’ar dakikadan oluşan 19 bölümlük seti izledim. Kısaca yorumlarımı paylaşmak istedim.Öncelikle anime derken çok büyük beklentiler olmasın; çünkü motion comic, o kadar gelişmiş bir dönüşümü gerçekleştiremiyor. Sadece ana hatları hareketlendirme yöntemi kullanılarak kurgulanma sağlanıyor ama tabii ki çizgi romanları tek tek okumaktan çok daha zevkli ve sürükleyici. Hele 10 dk. olunca bir bölüm 1 gün içinde kesin bitiyor. Özellikle yeni bir Buffy filminin gündemde olduğunu şu dönemde bu yazı Buffy hayranlarının ilgisini çekebilir.

Buradan sonrası ilk 40 çizgi roman hakkında ispiyon (spoiler) içerir:İlk çizgi roman Sunnydale’in yıkılmasından sonra olanları kısaca anlatan Buffy ile başlıyor. Dünya üzerinde avcı olan kızların neler yaptıklarını gösteriyor. Çizim olduğu için hayal gücü çok daha fazla, bu yüzden dizide görmediğimiz çok değişik şeylere yer verilmiş. Dizideki tüm karakterler çizgi romanlarda da var, hatta kimi zaman ölmüş olanlar geri gelebiliyor. Seride kısa kısa ara konular var; ama asıl konu dünyadaki avcıları yok etmeye çalışan ordu ve onlara yardım eden kim olduğunu çok sonralarda öğrendiğimiz yüzü maskeli uçabilen karakter ‘twilight’ üzerinde yoğunlaşıyor. Gelelim Angel konusuna. Angel’ın yayın hakları IDW Publishing’de olduğu için uzun bir süre ortalarda yoktu, sonra bir şekilde anlaşmaya vardılar ve o da katıldı seriye. Birazdan yazacağım gene çok önemli bir ispiyon olacaktır aman dikkat. 30’lu bölümlerde Twilight’ın Angel olduğu ortaya çıkıyor ve seri daha da şenleniyor. Whedon’nun Angel’ı maske ile gizlemesi ve adını Twilight olarak aktarması yeni nesile bir iğneleme olarak dikkat çekmişti.

Uzun lafın kısası, Whedon seriden memnun olduğunu ve 9. sezon olabileceğini işaret etti. Tahmin ediyorum ki diğer çizgi romanlar da yani kalan 21 bölüm, aynı teknik ile yapılarak piyasaya sürülür. Çizgi romanları size cazip gelmediyse motion comicleri şiddetle tavsiye ediyorum.Şimdiden iyi seyirler (:İlgilenenler şuradan ve şuradan çizgi romanlar hakkında,buradan ise blu-ray hakkında bilgi alabilir.