Gerek 22dakika okurken, gerek dizilerle ilgili türkçe içerik ararken karşımıza sık sık türkçe karşılıkları henüz oturmamış ingilizce kelimeler çıkıyor. Kimi zaman bunları gözardı ediyoruz, kimi zaman rahatsız oluyoruz. Bu yazıda, benim gözüme batan birkaç deyime yer vermek istedim.
Malumunuz spoiler, promo, sneak peek gibi henüz dilimize oturmamış ve bu yüzden türkçede birebir kullanılmakta olan ingilizce terimler/deyimler var. Bunlara uygun birer türkçe karşılık bulunması ve kullanılması konusunda biz 22dakika izleyenleri, yazarları ve editörlerinin kafa yorabileceğini düşünüyorum.
 
 

katil uşak!

katil uşak!

* spoil (sipoyil) : sözlük karşılığı “bozmak, tadını kaçırmak” olan bu deyim, ülkemizde genelde “spoil etmek” olarak kullanılıyor. aslında tv terminolojisinde “spoiler” kullanılmaktadır.
* spoiler (sipoylır) : “spoiler bilgi” olarak günlük kullanıma oturmaya çalışıyor bu deyim. Oyun bozucu, tat kaçırıcı şeklinde Türkçe karşılığı olmakla birlikte, sitemizin ilgili bölümündedizilerin gelecek bölümlerine dair, bir şekilde dışarı sızmış bilgiler” olarak özetlenmiş. Tam anlamı ise şöyle özetlenebilir : Kurgulanmış herhangi bir hikayenin (kitap, film, dizi, oyun vb.) gidişatına dair fikir veren unsurlar içeren ifade.
Örneğin, bir cinayet romanı okuyan birine “katil uşak” demek “spoil etmek”, “Uşağın katil olduğu romanda, Agatha Christie çok başarılı karakterler yaratmış” cümlesi ise spoiler bir cümledir. Ya da bir dizide oynayacak konuk oyuncu bilgisi de spoiler bilgidir. Hatta kimileri için filmin sonunun çok heyecanlı olduğunu söylemek de spoiler bilgidir. Bu tiplere “zero-spoil policy” yani “sıfır-spoil ilkesi” güdenler diyebiliriz. :) İlgilendikleri dizinin henüz izlemedikleri bölümleriyle ilgili en ufak bir yorum ya da bilgi öğrenmemek için dört dönerler.
Peki, spoil ya da spoiler yerine ne kullanalım?
İlle de olduğu gibi alacaksak dilimize, bari (okunduğu şekliyle) sipoyil, sipoyler diyelim. Ama internet’te rastladığım “tat kaçırtıcı”, “ispiyon” , “afişe etmek” , “ifşa”, “haberci” gibi alternatif öneriler varsa yorumlarda izlemek isterim. Gördüğüm önerilerden birini henüz “ah evet bu” diyerek benimseyemedim. Eğer ortak bir paydada anlaşırsak, kullanmaya başlar ve dilimize yerleşmek üzere olan bir yabancı kelimeden kurtulabiliriz belki. (“Türkçeyi harika kullanırım” diyen bir Türkçe bekçisi değilim, ama “kompüter” yerine “bilgisayar” demeyi seviyorum.) :)

Sonradan ek : 22dakika ahalisi olarak, bu kelimenin yerine “ispiyon” demeyi uygun bulduk ve 2010’dan bu yana kullanıyoruz.

Açılış Gecesi

Açılış Gecesi

* premier : Yeni başlayan bir dizinin açılış gecesinde yayınlanan ilk bölümü. Aslında bu kelime, okunduğu şekliyle “prömiyer” olarak türkçeleşmiş bir kelime. TDK sözlüğünde yer alıyor. O yüzden, prömiyer kullanmakta ya da “ilk gösterim” demekte bence bir sakınca yok.

Bakalım Bu Dizi Tutacak mı?

Bakalım Bu Dizi Tutacak mı?

* pilot : Aslında ingilizcede tam olarak “Television pilot” ya da “pilot episode” olarak geçer; ancak, ingilizce kaynakların günlük kullanımında “pilot” olarak oturmuş bir kelimedir. Bir dizinin ilk bölümüdür. Aslında çoğu dizinin devamının ısmarlanması için televizyon kanallarına sunulan deneme bölümüdür. Kimi televizyon kanalları, dizinin tutup tutmayacağını anlamak için bazen bu pilot bölümleri yayın dönemine girmeden ve devamı çekilmeden yayınlarlar.Bir dizinin pilotu ilk sezonunun ilk bölümü olabileceği gibi, bazen birden fazla pilot bölümü de olabilir. Örneğin, Star Trek TOS‘un iki pilot bölümü vardır.
Bu yüzden bazı dizilerin sıfır, bazı dizilerin bir numaralı pilot bölümlerinde farklı oyunculara ya da hikayede farklılıklara rastlamamız mümkündür. Çoğu dizide bu bölümün adı “pilot”tur ve Türk izleyicisinin dizide uçak kullanan kişi aramasına neden olabilmektedir. ;)
Türkçeye, “test/deneme bölümü” ya da “pilot bölüm” olarak girmesi bana uygun görünüyor.

Az Sonra Reklamlar

Az Sonra Reklamlar

* promo : Bu sevimsiz kelime, aslında bildiğiniz “reklam filmi”. Bir sinema filminin fragmanı ne ise, bir dizinin reklam filmi de promo. Eh öyleyse “dizinin promosu” yerine, “dizinin fragmanı” ya da “dizinin tanıtım filmi” demekte bir sakınca yok değil mi?
* trailer (treylır) : Filmlerin fragmanlarına denir. Bazen, diziler için de promo yerine kullanılmaktadır.

Şu sahneye bir göz atıp kaçacağım

Şu sahneye bir göz atıp kaçacağım

* sneak peek (sıniik piik) : Sneak Preview kelimesinin kısaltılmış ve ingilizce kaynaklarda sıklıkla kullanılan hali. Diziden ortalama 1-5 dakikalık bir sahnenin ön gösterimi. Buna “ön gösterim” demek belki yetmeyebilir. Ben genelde “x dizisinin y bölümünün sneak peek’i” demek yerine, “x dizisinin y bölümünden z dakikalık bir sahne” diyerek kullanıyorum.

Eskiden buraları hep tarlaydı, kardeşimle uçurtma uçururduk

Eskiden buraları hep tarlaydı, kardeşimle uçurtma uçururduk

*
flashback (fleşbek) : Yıllardır bilinen, kullanılan ama son zamanlarda Lost dizisi ile daha fazla gündeme gelen bir terim. Öykünün kronolojik akışına ara vererek, geçmişte olan bir olaya geçiş yapılmasına flashback deniyor. Şuna “geçmişe dönüş” desek ne olur sanki? :)

* podcast (podkest) : Sözlükteki karşılığı “ses, görüntü ve yazı içeren yayınların yayın zamanından sonra izlenmek üzere kişisel bilgisayarlara, cep telefonu, MP3 çalar, video oynatıcı ya da dizüstü bilgisayar gibi taşınabilir aygıtlara yüklenmesi” . Türkçe konusunda nispeten hassas davranan TRT’nin web sitesinde bile podcast olarak yer aldığı için, bu kelimenin “podkest” ya da “pod yayını” olarak türkçeye girmesini bile öneremiyorum.

Dizi dizi inciyim, güzellikte birinciyim

Dizi dizi inciyim, güzellikte birinciyim

* series (siriiyz) : İngilizcede “tv series” olarak kullanılan, türkçe karşılığı “tv dizisi” olan ifadenin, yakın zamanda “tv serisi” olarak türkçeleştirildiğine rastlıyorum. “seri” kelimesi türkçede bambaşka anlamları daha fazla çağrıştırdığı için, bu çevirinin hatalı olduğunu, “tv dizisi” çevirisine sadık kalınması gerektiğini düşünüyorum.

Muhakkak gözümden kaçmış olanlar vardır. Aklınıza gelenleri yorumlarda paylaşırsanız bu yazıya ekleyelim, iyi bir kaynak olsun.

Sonradan ek :

makas değiştiriyoruz

makas değiştiriyoruz

* Spin-off (spinof) : Sözlükteki karşılığı “yan ürün” olan bu kelime bir televizyon programından, radyo programından, kitaptan ya da oyundan türeyen ürünler için kullanılıyor. Şöyle ki; örneğin bir dizide yer alan karakterlerden birine ayrı olarak yeni bir dizi çekilmeye başlanıyorsa yeni dizi, eski dizinin spinoff’udur. (Friends‘in spinoff’u Joey ya da Cheers spinoff’u Frasier gibi) Ben spinoff yerine “türemiş” “uzantı” kullanmaktan yanayım. Yani “Friends uzantısı Joey” “Friends dizisinden türeyen/türemiş Joey” şeklinde kullanarak.