Geçmişten bu güne, çektiği kaliteli mini dizileriyle akıllara gelen ilk isimlerden olan BBC, Fingersmith‘ten önce bir başka Sarah Waters romanı olan Tipping the Velvet‘i de 2002 senesinde televizyona uyarlamıştı. Bittiğinde, tadı damağınızda kalan bir tat bırakacak olan bu güzel dizimizi merak edenleri aşağıya alalım.

3 bölümden oluşan mini dizimiz, 1890’ların İngiltere’sinde geçiyor. Fakir bir aileden gelen ve babasının yanında çalışan kızımız Nan Astley’yi tanımaya başlıyoruz ilk önce. Kendisi haricinde ailesinde, erkek kardeşi ve odası dahil her şeyi paylaştığı bir ablası bulunan kızımız, erkek arkadaşı olduğu halde hayatında hep bir şeylerin eksik olduğunu hisseder. Bir gün ailesiyle birlikte, erkek kıyafetleri giyip sahneye çıkan Kitty Butler’ın gösterisini seyretmeye giden Nan, gösteri sırasında Kitty’den bayağı etkilenir. Bunun üzerine hayatındaki eksiği bulduğunu hisseden kızımız, Kitty’ye yanaşır ve arkadaşlıkla başlayan ilişkileri, bambaşka bir boyuta ulaşır.

İlginç konusuyla dikkat çeken dizimizin kadrosu da bir o kadar kaliteli ve kalabalık. Nan olarak, bir çok İngiliz dizisine konuk olmuşluğunun yanında, Boy Meets Girl adlı mini dizide de kadrolu olarak yer almış olan Rachael Stirling‘i; Kitty olarak da, Spooks‘tan Identity‘ye, Ashes to Ashes‘tan, son zamanlarda ses getiren Upstairs Downstairs‘e kadar yer almış olan, İngiliz dizilerinin vazgeçilmez isimlerinden Keeley Hawes‘i görüyoruz.Bu iki isim haricinde, The Hour‘dan Anna Chancellor, Outcasts ve Public Enemies‘den Daniel Mays, Fingersmith‘in başrolünde yer almış olan Sally Hawkins, mini dizi Emma‘dan tanıyabileceğiniz Jodhi May ve şu sıralar ITV’de ikinci sezonu biten ve ödül törenlerini teker teker silip süpüren Downton Abbey‘den Hugh Bonneville, kadroda gördüğümüz diğer tanıdık simalardan.Merak edenler, diğer oyunculara da buradan ulaşabilirler.

Ben kitabı okumayan biri olarak ne kadar beğensem de kitabı okumuş olan insanların internetteki yorumlarını biraz incelediğimizde, mini dizinin kitapla alakası olmadığı ve gereksiz yere fazlasıyla cinsellik içerdiğiyle ilgili yazılarla karşılaşıyoruz. Ben her türlü, mükemmel oyunculuk ve BBC kalitesiyle sayesinde izlemeye değer diyorum. 1800’lerin sonlarında, İngiltere’deki homofobik tutum ve zengin ile fakir arasındaki -uçurum denebilecek kadar fazla olan- farklar, tüm çıplaklığıyla ortaya seriliyor.Son olarak Tipping the Velvet‘in, 5 adaylık (1 tanesi BAFTA) ve 3 adet ödülünün mevcut olduğunu da söylemeden geçmeyelim.Şans verecek olanlara şimdiden iyi seyirler!