bak şu meymenetsizlere bak!

bak şu meymenetsizlere bak!

Yeniden yapımlar, uyarlamalar her zaman tepki görür. Yok orijinalde şöyleydi, kitapta bu karakter çok daha iyi anlatılmıştı, bitmez yani izleyicinin çilesi. Benim uyarlamaya pek itirazım yok ama yeniden yapım deyince bir tüylerim ürperir, kaçar giderim. Şimdi özellikle canım İngiliz dizilerinin Amerikan uyarlamalarındaki sakatlıklardan söz etmek istiyorum. Önceden uyarayım fazlasıyla taraflıdır, bolca önyargılıdır.

coupling diye buna derim ben

coupling diye buna derim ben

Efendim bu İngilizler Coupling diye bir dizi yaptılar mesela. 20’li yaşların ortalarında hatta kibarca 30’a merdiven dayamış arkadaşlarımızın “çift” olma, olamama, sap kalma halleri üzerine çatlatan bir komedi. Bileni çok zaten. Dizi tutunca Amerikalılar hemen biz de aynısını yapalım diyorlar ancak zaten siz sitcom olayının yaratıcısısınız kardeşim, yapmadınız mı aynı konuda bir sürü dizi? Coupling tuttuysa bunun sebebi çok harika bir senaryo, işlenmemiş öyküler değildir, işleniş biçimidir. İşte bu noktada Amerikalı’lar sıradan sitcom mantığıyla dizinin bütün özelliğini yok ettiler sonuç hüsran, dizi yayından kaldırıldı.

bak ne kadar derin bakıyorlar :)

bak ne kadar derin bakıyorlar :)

Life On Mars, kendisini birdenbire 1972’de bulan bir dedektifin, ölü müyüm diri miyim derken yavaştan ortama ayak uydurup kendisine sunulan bu gerçeklikte mesleğini yapmaya devam etmesi üzerine hem bilimkurgu öğeleri taşıyan hem de iyi suç hikayeleri barındıran bir yapım. Amerikan TV’si bunu da kaçırmamış. Yeniden çekmiş diziyi, Gene Hunt rolüne de Harvey Keitel’i koyuvermiş ama yine de sonuç 1 sezonda bitmiş, ses seda yok. Bu versiyonu izlemedim ama tahminime göre diziyi Cold Case tadında “nostalji romantizmi soslu suç öyküleri” formatında yaptıkları.

yok bu takım olmamış.

yok bu takım olmamış.

Şimdi tam tersi de oluyor olmuyor değil. Mesela The Office’in İngiliz versiyonunu kaçımız izledi ama Amerikan versiyonu ödüle doymadı. Ama asıl anlatmak istediğim şu dizinin ruhunu öldüren yeniden yapımlar izleyiciye yeni bir şey vermiyor. Karakter derinliğini yok edip, çoğunluğun duygularına hitap eden, kolay anlaşılır, akıllarda soru işareti bırakmayan, siyaseten doğruculuğun cılkını çıkaran yeniden yapımlar gördükçe dizisinin orijinal yapımcılarına küsüyorum. Her öykü yerinde ağırdır, diyerek içimi döktüm, iyi geldi.